Hepimizin geçmiş olduğu ergenlik dönemleri, en basit tabiriyle çocukluktan gençliğe ve “birey olma” yolunda ilk adımların atıldığı dönemlerdir. Genel olarak kız çocuklarının 10 yaşında, erkeklerin ise 11 yaşında girmiş oldukları bu süreç nasıl bir insan olacaklarınım temelinin atıldığı süreçler olarak ele alınabilir. Büyümeye başlamanın getirmiş olduğu kimlik arayışı ihtiyacı, bu dönemde hem ergenliği geçiren bireyler için hem de aileleri için çalkantılı durumların yaşanmasına neden olabilmektedir.
Tam olarak bu çalkantıların önüne geçilip duygusal bütünlük ve mantık çerçevesi içinde sürecin atlatılması için uygun görülen ergen terapisi hem ergen birey ve ailesi arasındaki köprülerin sağlamlaştırılmasına hem de bireyin hem anlatabilip hem de anlaşabilen bir yetişkin haline dönüşmesine oldukça yardımcı olmaktadır. Hem Anadolu hem de Avrupa yakasında bu işle ilgilenen, özellikle Bakırköy ergen terapisi arayışlarında ilk sayfada karşınıza çıkacak olan Değişim Terapi kurumumuz ergen kişilerin bu süreçleri en iyi şekilde geçirmelerine fayda sağlamaktadır.
Bilindiği üzere ergenlik dönemlerinde cinsiyet fark etmeksizin her çocukta bir takım düşünce ve davranış bozuklukları gözlemlenebilmektedir. Önemli olan bu bozuklukların karmaşa haline dönüşmeden profesyonel bir şekilde düzeltilmesi ve ergen bireylerin tüm negatif durum ve düşüncelerden uzaklaştırılarak hem aileleriyle hem de bulundukları sosyal çevrelerinde düzgün iletişim kurabilen bireyler haline dönüştürülmeleridir.
Ergen Terapisinin Çalışma Alanına Giren Koşullar
- Ergenlik döneminde anti-sosyal denebilecek davranışlar sergilenmesi
- Yaşanılan travmalar (Ölüm, ağır hastalık vb.)
- Anksiyete sorunu
- Takıntı hastalığı
- Dikkat eksikliği
- Hiperaktivite
- Sosyal fobi durumu
- Öfke ve saldırganlıkta artış
- Madde kullanımına başlama
- Sınav kaygısı yaşama
- Uyku problemi
- Tuvalet problemi (Altını ıslatma vb.)
- Aile ile otorite problemi yaşanması
- Aile ile iletişim problemi yaşanması
- Depresyon durumu
Ergen Terapisinde Güven Duygusunun Önemi
Ergen terapisi süreçleri her iki tarafında birbirine duyduğu güven ve yakınlık hissinin yakalandığı durumlarda sonuç alınabilecek süreçlerdir. Çünkü ergenlerle terapi yapan psikologlar, genç bireyin yaşamış olduğu ifade ve iletişim sorunlarını kuvvetli bir ikili ilişki bağı oluşturarak derinlemesine anlamaya çalışmaktadır.
Çünkü terapilerde yapılacak paylaşımlar genellikle ergen bireylerin karşı tarafa duyduğu güven ve inanç oranında arttığından terapistin bu konuda ekstra titiz davrandığı bilinen bir gerçektir. Örneğin çoğu aile ergen bireyle terapilere aynı anda girmek istese de, terapistler bu kararı ergen bireyin özgün kararına bırakarak aralarındaki ilk güven testini geçerek ergen terapisi seansları durumuna bireyin istekleri doğrultusunda devam edebilmektedir.
Bunun dışında doğru iletişim yöntemleri kurulmadan ve ergen birey anlamaya çalışılmadan direkt doğru olan empoze edilmeye çalışıldığında genellikle seanslardan hiçbir verim alınamamakta ve hatta kısa sürede seanslar sonlandırılabilmektedir. Bu tip durumlar göz önünde bulundurulursa verilecek terapi çeşitlerinde doğru terapisti bulabilmenin ve ergenle doğru iletişimi kurabilmenin ne kadar önemli olduğu bir kez daha anlaşılabilir.